Koroner Arter Hastalığı (KAH), kalp kasını besleyen koroner arterlerde meydana gelen daralma veya tıkanma sonucu kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi ile ortaya çıkan ciddi bir kardiyovasküler sorundur. Bu hastalık, kalbi besleyen atardamarlarda oluşan plaklar ve damar sertliği sonucu gelişir. Özellikle kolesterol bu süreçte önemli bir rol oynar.
Koroner arterler, kalbin yüzeyinde seyreden ve kalbi besleyen atardamarlardır. Kalp, tıpkı diğer organlar gibi sürekli bir oksijen kaynağına ihtiyaç duyar. İşte bu noktada koroner arterler, kalp kasına oksijen taşıyarak kalbin sağlıklı bir şekilde çalışmasını sağlarlar.
KAH'ın temel nedeni, damar sertliği olarak bilinen aterosklerozdur. Bu süreç, vücudunuz çeşitli risk faktörleriyle etkileşime girdiğinde, kolesterolün atardamarların iç yüzeyine birikmesi ve plakların oluşmasına yol açar. Bu plaklar zaman içinde büyür ve arterlerinizi daraltarak kan akışını engeller. Plaklardaki yırtılma veya pıhtılaşma, damarınızın tamamen tıkanmasına ve kalp krizi geçirmenize neden olabilir.
KAH'ın gelişiminde etkili olan risk faktörleri iki ana grupta incelenebilir. Bu grupları sizler için detaylı bir şekilde derledik:
1. Sigara Kullanımı:
Sigara, koroner arter hastalığı için en ciddi risk faktörlerinden biridir. Sigara içmek, atardamarlarda plak birikimini hızlandırır, kan basıncını artırır ve oksijen taşınmasını olumsuz etkiler. İşte bu yüzden, tüm uzmanlar sigara içilmesine şiddetle karşı çıkıyor.
2. Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon):
Yüksek tansiyon, kalp kasına kan pompalanmasını zorlaştırarak kalbin iş yükünü artırır. Kan basıncını kontrol altında tutmak, koroner arter hastalığı riskini azaltır. Düzenli tansiyon ölçümleri ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile, tansiyonunuzun düzenlenmesi sağlanabilir.
3. Yüksek Kolesterol Seviyeleri:
Yüksek kolesterol seviyeleri, damar sertliği ve plak oluşumuna yol açabilir. Sağlıklı bir diyet, düşük doymuş yağ alımı ve gerektiğinde ilaç tedavisi ile kolesterol seviyenizi kontrol altında tutabilirsiniz.
4. Fiziksel Aktivitenin Azlığı:
Düzenli egzersiz, hem kiloyu kontrol altında tutar hem de kan dolaşımını iyileştirir. Haftada en az 150 dakika orta şiddetli aerobik egzersiz yaparsanız, koroner arter hastalığı riskini azaltabilirsiniz. Egzersiz programınızı, bir uzman veya doktor ile belirlenmeniz gerektiğini lütfen unutmatyınız.
6. Diyabet (Şeker Hastalığı):
Şeker hastalığı, vücuttaki kan şekeri seviyelerinin kontrolsüz olduğu bir durumdur. Diyabet, koroner arter hastalığının gelişme riskini artırabilir. Şeker hastasıysanız, düzenli olarak kan şekeri seviyelerini izlemeli, diyetlerine dikkat etmeli ve gerektiğinde ilaç tedavisi görmelisiniz
7. Kilo Problemi:
Aşırı kilolu veya obez olmak, koroner arter hastalığı riskini artırır. Fazla kilo, vücutta yağ birikimine yol açar, kan basıncını yükseltir ve kolesterol seviyelerini olumsuz etkileyebilir. Sağlıklı bir kilo aralığında kalmalı, bu risk faktörünün kontrol altına alınmasını sağlamalısınız. Sağlıklı bir diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri, kilo kontrolünü başarmanızı sağlayacaktır.
1. Yaş:
İlerleyen yaş, koroner arter hastalığı (KAH) riskini artırır. Vücutta arterlerde plak birikimi, yıllar içinde oluşabilir. Bu nedenle, yaşlanmak, KAH gelişme riskini artırır. Yaşın etkisi, özellikle 65 yaşından itibaren daha belirgin hale gelir.
2. Cinsiyet:
KAH, cinsiyet arasında farklılıklar gösterir. Genel olarak, erkeklerin, özellikle 50 yaşından önce aile geçmişi olanların KAH riski daha yüksektir. Ancak kadınlar da KAH riski taşır ve menopoz sonrası dönemde bu risk artabilir. Hormonal değişikliklerin etkisi, KAH riskinin cinsiyete bağlı farklılık göstermesinde önemli bir rol oynar.
3. Aile Geçmişi:
Aile içinde KAH öyküsü varsa, bireyin KAH riski artar. Aile geçmişi, genetik yatkınlık ve yaşam tarzı faktörlerinin bir kombinasyonunu içerebilir. Eğer anne, baba veya yakın akrabalarınızda KAH bulunuyorsa, sizin de dikkatli olmanız ve bu riski kontrol altında tutmanız önemlidir. Aile öyküsü, kalıtımsal faktörlerin KAH riskine katkıda bulunduğunu göstermektedir.
Değiştirilemeyen risk faktörleri, sizin kontrolünüz dışında olan faktörlerdir. Ancak bu faktörler, koruyucu tedbirler alarak ve düzenli tıbbi kontrol ile yönetilebilir. Örneğin, yaşlandıkça ve aile geçmişi göz önüne alındığında, riski azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve doktorun önerdiği tıbbi müdahalelerle korunabilirsiniz. İlerleyen yaş, cinsiyet ve aile geçmişi gibi değiştirilemeyen risk faktörlerini anlayarak ve onlara karşı bilinçli bir yaklaşım benimseyerek, KAH'nin etkilerini azaltabilir ve kalp sağlığınızı koruyabilirsiniz.
KAH tanısının konulmasında kullanılan birçok yöntem vardır. Bu yöntemlerden bazıları şunlardır:
EKG, kalbin elektriksel aktivitelerini kaydetmek için kullanılır. Kalp ritmi, hızı ve kalp kasına giden kan miktarı gibi önemli bilgileri sağlar. Ancak istirahat halinde normal şartlarda damar tıkanıklığını göstermeyebilir.
Efor testi, hastanın koşu bandı üzerinde egzersiz yaparken EKG'sinin alındığı bir testtir. Gizli koroner arter hastalığını tespit etmek için önemlidir.
Koroner BT anjiyo ile koroner arterlerin görüntülenmesi mümkün hale gelir. Özellikle risk grubundaki kişilere uygulanır.
Koroner anjiyografi yöntemi, kalbi besleyen damarların röntgenini çekmek için kullanılır. Bu yöntem sırasında lokal anestezi kullanılır ve hasta uyanıktır. 15 dakika süren işlem sırasında hasta herhangi bir ağrı duymaz.
Myokard Perfüzyon Sintigrafisi
Myokard perfüzyon sintigrafisi, kalp kasına giden kan miktarını değerlendirmek için kullanılır. Bu yöntem ile kişide koroner arter hastalığı olup olmadığı anlaşılır. Ayrıca, bu yöntem ile hastalığın şiddeti de görüntülenebilir.
Tedavi seçenekleri hastanın durumuna ve hastalığın şiddetine bağlı olarak değişebilir. Tedavi yöntemleri şunları içerebilir:
İlaçlar, kan basıncını kontrol altında tutmak, kolesterol seviyelerini düşürmek ve kan pıhtılarını önlemek için kullanılır.
Koroner anjiyoplasti, daralmış olan koroner arterleri açmak için bir balonun kullanıldığı bir işlemdir. Stentler, damarın açık kalmasını sağlamak için kullanılabilir.
Bypass cerrahisi, tıkalı arterlerin ötesinde yeni yollar oluşturarak kan akışını sağlar.
Endoskopik cerrahi ve robotik cerrahi gibi minimal invaziv yöntemler, geleneksel ameliyatlara göre daha az invazif bir yaklaşım sunar.
Koroner arter hastalığı, kalp kasını besleyen atardamarlarda oluşan daralma veya tıkanma sonucu kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi ile ortaya çıkar. Değiştirilebilir ve değiştirilemeyen risk faktörleri, bu hastalığın gelişimini etkiler. İlaç tedavisi, cerrahi müdahale ve yaşam tarzı değişiklikleri, tedavi seçenekleri arasında yer alır. KAH'dan korunmanın önemli yolları, sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek ve risk faktörlerini kontrol altında tutmaktır.
Koroner arter hastalığı, kalp kasını besleyen koroner arterlerde daralma veya tıkanma sonucu kan akışının azalması veya tamamen kesilmesi ile ortaya çıkan bir durumdur.
Koroner arter hastalığı ciddi bir sağlık sorunudur ve tedavi edilmezse ölümcül olabilir. Ancak erken teşhis, yaşam tarzı değişiklikleri ve uygun tedavi ile ölümcül sonuçlar önlenebilir.
KAH'dan korunmak için sigara kullanımının bırakılması, sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve risk faktörlerinin kontrol altında tutulması önemlidir.
KAH tanısının konulmasında EKG, efor testi, koroner BT anjiyo, klasik anjiyografi ve Myokard perfüzyon sinitgrafisi gibi yöntemler kullanılabilir.
Koroner arter hastalığı belirtileri şu şekilde sıralanabilir: göğüs ağrısı, nefes darlığı, mide bulantısı, halsizlik, terleme, vücudun diğer bölgelerinde (kol, boyun, çene, sırt veya mide) ağrı, baş dönmesi. Sıraladığımız bu belirtiler başka hastalıkların da belirtileri olabilir. Bu yüzden, korkuya kapılmadan doktorunuza danışmayı ihmal etmemelisiniz.