Lenfatik sistem, lenf sıvısını dokulardan toplayarak kan dolaşımına geri kazandıran ve bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan bir ağdır. Lenfödem ise lenfatik sistemin yetersiz işlevi sonucu vücutta sıvı birikimi ve ödem oluşumu ile karakterize edilen kronik bir sağlık sorunudur.
Halk arasında fil hastalığı olarak bilinen lenfödem, primer (doğuştan) ve sekonder (edinilmiş) olarak ikiye ayrılabilir. Fil bacak hastalığı tedavi edilmediğinde kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Eğer siz de belirtilere sahipseniz mutlaka doktorunuzla görüşmelisiniz.
Lenfödem ne demek sorusunun cevabı basitleştirilerek şu şekilde açıklanabilir: Lenfödem kol ve bacaklarda şişme ile kendini belli eden bir hastalıktır. Bu hastalığın oluşmasında rol oynayan faktörler aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Kolda veya bacakta lenfödem, erken tanı ile yönetimi büyük önem taşıyan bir durumdur. Dolayısıyla kişinin bacakta lenfödem belirtileri olup olmadığını kontrol edebiliyor olması gerekir. Aşağıdaki belirtilere sahip olup olmadığınızı kontrol ederek hastalığın erken tanınmasına yardımcı olabilirsiniz.
Fil hastalığı iki ana türe ayrılan bir hastalıktır: primer ve sekonder.
Genetik veya doğuştan gelen anormallikler sonucu ortaya çıkar ve doğumdan itibaren veya ergenlik gibi yaşamın ilerleyen dönemlerinde gelişebilir.
Cerrahi müdahaleler, radyoterapi, enfeksiyonlar veya travmalar gibi dış faktörler sonucunda oluşur.
Her iki evre de benzer fil hastalığı belirtileri gösterse de ortaya çıkış nedenleri ve zamanlamaları farklılık gösterir. Hastalığın başlıca evreleri aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Bu evrede lenfödem belirtileri henüz ortaya çıkmamıştır, ancak lenfatik sistemde bozulma başlamıştır. Kişi herhangi bir belirti hissetmez, ancak risk faktörleri mevcuttur.
Şişlik fark edilir hale gelir ve genellikle sabahları azalır. Cilt yumuşak ve esnektir, basmakla çukurlaşma (pitting) görülür. Bu evrede erken müdahale ile durum iyileşebilir.
Şişlik daha kalıcı hale gelir ve sabahları azalmayabilir. Cilt sertleşir ve fibrozis gelişir, basmakla çukurlaşma daha az belirgindir. Tedavi edilmezse durum ilerler ve kalıcı hale gelir.
Bu ileri evrede şişlik çok belirgin hale gelir, cilt sertleşir ve kalınlaşır. Fibrozis ve skar dokusu artar, ciltte siğil benzeri oluşumlar görülebilir. Bu evrede enfeksiyon riski de artmıştır ve tedavi genellikle daha karmaşık hale gelir.
Çoğu hasta birincil aşama aile hekiminde ilk muayenesini olabilir. Çünkü fil hastalığı genellike fiziksel muayene ile teşhis edilebilen bir hastalıktır. Ancak yine de teşhisten emin olmak, hastalığın evresini saptayabilmek ve en uygun tedavi planını çıkarmak için doktorunuz aşağıdaki teknikleri kullanabilir:
Lenfatik sistemin işleyişini değerlendirmek için radyoaktif madde enjeksiyonu ile yapılan görüntüleme testidir. Bu test, lenf sıvısının vücutta nasıl dolaştığını gösterir.
Şişlik ve cilt altı dokuları incelemek için ultrason kullanılabilir. Bu yöntem, lenf sıvısının birikimini ve lenf düğümlerinin durumunu değerlendirir.
Lenfatik damar sisteminin detaylı görüntülerini elde etmek için MRI kullanılabilir. Bu yöntem, lenf düğümleri ve damarlarının durumunu daha ayrıntılı bir şekilde gösterir.
Lenfödemin nedenlerini ve diğer potansiyel problemleri değerlendirmek için BT taramaları kullanılabilir.
Hastalığın evresine ve şiddetine bağlı olarak kollarda ve bacaklarda lenfödem tedavisi değişiklik gösterir. Erken evrelerde tedavi, semptomların hafifletilmesi ve ilerlemenin durdurulmasına odaklanırken, ileriki evrelerde daha yoğun ve karmaşık tedavi yaklaşımları gerekebilir.
MLD, eğitimli bir terapist tarafından uygulanan özel bir masaj tekniğidir. Bu teknik, lenf sıvısının drenajını artırarak şişliği azaltmayı amaçlar.
Bu teknikte doktorunuz, kompresyon çorapları veya bandajları kullanarak lenf sıvısının birikimini önler. Bu aşamada doktorunuz şişliği azaltmak veya kontrol altına almak için düzenli kullanım tavsiye edebilir. Unutmayınız ki kompresyon çorapları doktor tavsiyesi ile kullanılmalıdır. Doktorunuzun bilgisi dışında kesinlikle kullanmamanız gerekmektedir.
Doktorunuz cilt bakımı terapisi ile cildinizin nemli ve temiz tutulmasını sağlayarak enfeksiyon riskini azaltabilir. Cilt bakımı, yaraların ve çatlakların hızlı bir şekilde tedavi edilmesi için önemlidir.
Erken evre lenfatik damar hastalığı için doktorunuz yüzme, yürüyüş veya yoga gibi hafif egzersizler önererek lenf sıvısının dolaşımını artırmayı hedefleyebilir.
Manuel lenf drenajı, kompresyon terapisi, cilt bakımı ve egzersizden oluşan entegre bir tedavi planıdır. İleri evrelerde en etkili tedavi yöntemi olarak kabul edilir.
Doktorunuz, enfeksiyon riskini azaltmak için antibiyotik veya antienflamatuar ilaçlar reçete edebilir. Bu ilaçlar lenf sıvısının birikimini azaltmak için de reçete edilebilir. Ancak, bu ilaçların sınırlı etkiye sahip olduğu bilinmelidir.
Doktorunuz, hastalığın semptomlarını hafifletecek düşük sodyumlu, dengeli bir diyet önerebilir. Aşırı kilo lenfödem risklerini ve semptomlarını artırabileceği için kilo kontrolü oldukça önemlidir.
Neredeyse çoğu hastalık stresli olunan ve dolayısıyla bağışıklık sisteminin düşük olduğu evrede semptomlarını gösterir. Lenfödem hastalığının da belirtilerini kötüleştiren stres, başa çıkılması gereken önemli bir konudur. Meditasyon, nefes egzersizleri ve diğer stres yönetimi teknikleri faydalı olabilir.
Lenfödem neden olur, tedavi yöntemleri nelerdir vb gibi konular yukarıda özetlenmiştir. Belirtilere sahipseniz ve hemen bir doktorla görüşmek istiyorsanız, mutlaka bir kalp ve damar cerrahisi uzmanı ile görüşmelisiniz. Çünkü halk arasında fil hastalığı olarak bilinen bu sağlık durumu temelde lenfatik damar hastalığıdır. Dolayısıyla size en detaylı şekilde yardımcı olabilecek bölüm de kalp ve damar cerrahisi bölümüdür. İhtiyaç halinde kalp ve damar cerrahisi uzmanı farklı bölümlerden de destek alabilir.